Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecit Tebbun, resmi temaslarda bulunmak üzere başşehir Cezayir’e gelen Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile Muradiye Sarayı’nda görüşmenin akabinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmada Tebbun, Macron ile ikili iş birliği konusunda biroldukça noktayı ele aldığını belirterek, ilgileri, iki ülke içinde hürmet ve çıkar istikrarı ışığında geliştirmenin yollarını görüştüğünü tabir etti.
Sömürge periyodu arşivleri taranacak
Tebbun, Fransa Cumhurbaşkanı ile iki ülke içindeki bağlantıların özgünlüğünü ve derinliğini yansıtan her zamanki açık sözlülükle “yapıcı görüşmeler” yaptığını belirtti.
Macron ise ziyaretinin ana maksatlarından birinin ikili bağların geleceğine odaklanma olduğunu vurguladı.
İki tarafın da ikili bağlantılarda yeni bir sayfa açma konusunda anlaştığını belirten Macron, “Karmaşık ve acı dolu bir ortak tarihimiz var. Bu durum geleceğe bakmamızı engelledi. (İki ülkeden) Ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge periyodu arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulmasına karar verdik” sözlerini kullandı.
Geçmişten kurtulmanın imkansız olduğunu lisana getiren Macron, “Ancak kendimiz ve gençlerimiz için geleceğe bakmak da bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
Cezayir ve Fransa içindeki tansiyon
Macron’un Tebbun’un daveti üzerine gerçekleşen Cezayir ziyareti, iki ülke içindeki tarihî sıkıntıların tahlili başta olmak üzere son periyotta yaşanan çalkantılı bağlantıların rayına girmesi için bir fırsat olarak görülüyor.
Cezayir’deki Fransız sömürgeciliğine bağlı çözülmeyen sıkıntıların yanı sıra yakın vakitte Fransa’nın Cezayirlilere sağladığı vize kotasını kısıtlaması ile Cumhurbaşkanı Macron’un “sömürge periyodu öncesi bir Cezayir ulusunun varlığından kuşku duyduğuna” ait telaffuzları, iki ülke içinde uzun yıllardır devam eden gerginliği daha da artırdı.
Çözüm bekleyen tarihi sorunlar
Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris’teki İnsan Müzesi’nde bulunan halk ihtilali başkanlarının kafataslarının iadesi başta olmak üzere olağanüstü 4 tarihi belgeyi müzakere ediyor.
Cezayir makamları, üçüncü evrakın Fransa’nın 1960 ve 1966 yılları içinde Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü belgenin ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili olduğunu belirtiyor.
Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden kimilerinin kafataslarının 2020’de teslim edilmesi haricinde Cezayir’in hiç bir talebine karşılık vermedi.
Konuşmada Tebbun, Macron ile ikili iş birliği konusunda biroldukça noktayı ele aldığını belirterek, ilgileri, iki ülke içinde hürmet ve çıkar istikrarı ışığında geliştirmenin yollarını görüştüğünü tabir etti.
Sömürge periyodu arşivleri taranacak
Tebbun, Fransa Cumhurbaşkanı ile iki ülke içindeki bağlantıların özgünlüğünü ve derinliğini yansıtan her zamanki açık sözlülükle “yapıcı görüşmeler” yaptığını belirtti.
Macron ise ziyaretinin ana maksatlarından birinin ikili bağların geleceğine odaklanma olduğunu vurguladı.
İki tarafın da ikili bağlantılarda yeni bir sayfa açma konusunda anlaştığını belirten Macron, “Karmaşık ve acı dolu bir ortak tarihimiz var. Bu durum geleceğe bakmamızı engelledi. (İki ülkeden) Ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge periyodu arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulmasına karar verdik” sözlerini kullandı.
Geçmişten kurtulmanın imkansız olduğunu lisana getiren Macron, “Ancak kendimiz ve gençlerimiz için geleceğe bakmak da bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
Cezayir ve Fransa içindeki tansiyon
Macron’un Tebbun’un daveti üzerine gerçekleşen Cezayir ziyareti, iki ülke içindeki tarihî sıkıntıların tahlili başta olmak üzere son periyotta yaşanan çalkantılı bağlantıların rayına girmesi için bir fırsat olarak görülüyor.
Cezayir’deki Fransız sömürgeciliğine bağlı çözülmeyen sıkıntıların yanı sıra yakın vakitte Fransa’nın Cezayirlilere sağladığı vize kotasını kısıtlaması ile Cumhurbaşkanı Macron’un “sömürge periyodu öncesi bir Cezayir ulusunun varlığından kuşku duyduğuna” ait telaffuzları, iki ülke içinde uzun yıllardır devam eden gerginliği daha da artırdı.
Çözüm bekleyen tarihi sorunlar
Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris’teki İnsan Müzesi’nde bulunan halk ihtilali başkanlarının kafataslarının iadesi başta olmak üzere olağanüstü 4 tarihi belgeyi müzakere ediyor.
Cezayir makamları, üçüncü evrakın Fransa’nın 1960 ve 1966 yılları içinde Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü belgenin ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili olduğunu belirtiyor.
Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden kimilerinin kafataslarının 2020’de teslim edilmesi haricinde Cezayir’in hiç bir talebine karşılık vermedi.