PwC, 64 ülkeden 800’ü aşkın şirketin katıldığı Global Dijital Satınalma Araştırması ile satınalma alanındaki dijital dönüşümün global durumunu ortaya koydu. Türkiye’den bu alandaki profesyonellerin de yer aldığı araştırmaya göre; satınalma departmanları 2025 yılı için ortalama %72’lik dijitalleşme maksadı belirledi. Lakin Covid-19 tesirleri, satınalma süreçlerinin gerçek dijitalleşme oranı algısının %6 azalarak %41’de kalmasına yol açtı.
PwC, satınalma alanındaki yeni dijital teknolojilerin yaygın ve başarılı bir biçimde kullanılma düzeyini ölçümleyen Dijital Satınalma Araştırması’nı bu yıl küresel ölçekte gerçekleştirdi. Araştırmada, 6 kıta ve 64 ülkeden 800’ü aşkın şirket yer aldı. Türkiye’deki satınalma profesyonelleri ise 100 karşılıkla araştırmaya kıymetli bir katkı sağladı.
Bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Dijital Satınalma Araştırması’na katılanların %26’sını 10 milyar Euro’dan fazla geliri ve 5 binden çok çalışanı olan epeyce büyük ölçekli şirketler, %29’unu büyük ölçekli şirketler (1.5-10 milyar Euro), %30’unu orta ölçekli (50 milyon-1.5 milyar Euro) ve %15’ini küçük ölçekli şirketler (50 milyon Euro’dan az) oluşturdu.
‘ESG siyasetleri Türkiye’de de ehemmiyet kazanacak’
PwC Türkiye Şirket Ortağı ve Tedarik Zinciri Hizmetleri Başkanı Dr. İsmail Karakış, satınalma ünitelerinin dijital dönüşümü ve gelecekteki beklentilerle ilgili şunları söylemiş oldu: “Tedarik zincirlerindeki kırılmalar, uzaktan yahut hibrit üzere yeni çalışma formları, birfazlaca emtia için artan fiyatlar, birtakım kritik girdi gereçlerindeki kriz ortamı üzere yeni risklerin ortaya çıkması, satınalma ünitelerinin dijital dönüşüm algısını değiştirdi. Dijitalleşme düzeyi tüm dallarda ilerlemeye devam ederken; bugün itibariyle maliyet denetimi, süreç verimliliği, tedarik zinciri izlenebilirliği ve tedarikçi münasebetleri idaresini teminat altına alma üzere zorlukları yönetebilmek için dijitalleşme değerli bir gereklilik haline geldi. Ayrıyeten, dijital dönüşüm günümüzde risk idaresi ve uyumluluk açısından da kritik kıymete sahip olmaya başladı. Dünya genelinde şirketlerin dijital yol haritaları, öncelikli olarak CO2 emisyonlarını takip eden yenilikçi ve sürdürülebilir uygulama örneklerini içeriyor. ESG bahislerinin önümüzdeki senelerda Türkiye’de de ehemmiyet kazanması bekleniyor. Bu noktada satınalma üniteleri, şirketlerin sürdürülebilirlik gayelerine ulaşmasında değerli bir role sahip olacak. PwC Türkiye olarak pandemi devrinden bu yana öne çıkan ve değişen dengelerin şekillendireceği gelecek doğrultusunda dijitalleşme dahil satınalma ve tedarik idaresi alanında, stratejiden uygulamaya kadar her basamakta en âlâ tahlilleri geliştirmeye devam edeceğiz.”
Araştırmadan çıkan birtakım dikkat alımlı sonuçlar şöyleki;
Dijital satınalmanın geleceği
– Satınalma üniteleri ortalama %72 oranında dijitalleşme gayesiyle 2025 için çok tezli bir amaç belirledi. Lakin Covid-19 tesirleriyle karşılaşan satınalma süreçlerinin gerçek dijitalleşme oranı algısı %6 azalarak ortalama %41 oranına ulaşıldı.
– Orta ölçekli şirketler, satınalma dijital dönüşümüne yönelik yatırımlarını 2020-2022 içinde %50 artırmayı planlamışken, büyük ve fazlaca büyük şirketler bütçelerini korudu.
– CPO’lar yol haritalarını Tedarikten Ödemeye (S2P) süreçlerindeki dijitalleşmenin yanı sıra ESG ve tedarik zinciri izlenebilirliği üzere yenilikçi uygulama alanlarına odaklıyor. Yeni trendler, dijital yol haritalarında deher neysel dijital uygulama alanlarını rafa kaldırıp, kanıtlanmış katma pahalı kullanım alanlarına odaklanmaya yanlışsız eğilim gösteriyor.
– Tedarikçilerin karbondioksit emisyonlarının takibi, satınalma departmanları için kıymetli bir başlangıç noktası olmaya başladı. Şirketlerin %27’si halihazırda yeni ortaya çıkan bu uygulama alanını kendi tertiplerinde kullanıyor yahut deniyor.
– Satınalma süreçlerinde blokzincir (blokchain) uygulanabilirliği, satınalma ünitelerinin %59’u için hala netleştirilmesi gereken bir mevzu. Lakin blokzincir tüm tedarik zinciri süreçleri için kıymetli iyileştirmelerin bir etmeni olarak görülüyor.
Dijital satınalmanın mevcut durumu
– Dijital dönüşüm, CPO’ların yol haritasında 6 puan ilerlerken, maliyet azaltma ve stratejik kaynak bulma %61 ile hala haritada öncü pozisyonda.
– Dijital dönüşüm, klasik süreç optimizasyonu ve maliyet azaltma amaçlarına ek olarak risk idaresi ve uyumluluk tarafınca da besleniyor.
– İştirakçilerin %90’ının Tedarikten Kontrata (S2C) yahut Talepten Ödemeye (P2P) tahlillerinden birini, %77’sinin ise her ikisini birden kullanımı sebebiyle Tedarikten Ödemeye (S2P) dijitalleşmesi, satınalma üniteleri için ‘yeni normal’ haline geldi.
– Yüksek seviyede süreç dijitalleşmesine sahip şirketlerin %80’i data kullanılabilirliği yardımıyla paha yaratmayı başarıyor. Fakat şirketlerin %55’i hala bilgilerden yararlanmakta zorlanıyor.
PwC, satınalma alanındaki yeni dijital teknolojilerin yaygın ve başarılı bir biçimde kullanılma düzeyini ölçümleyen Dijital Satınalma Araştırması’nı bu yıl küresel ölçekte gerçekleştirdi. Araştırmada, 6 kıta ve 64 ülkeden 800’ü aşkın şirket yer aldı. Türkiye’deki satınalma profesyonelleri ise 100 karşılıkla araştırmaya kıymetli bir katkı sağladı.
Bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Dijital Satınalma Araştırması’na katılanların %26’sını 10 milyar Euro’dan fazla geliri ve 5 binden çok çalışanı olan epeyce büyük ölçekli şirketler, %29’unu büyük ölçekli şirketler (1.5-10 milyar Euro), %30’unu orta ölçekli (50 milyon-1.5 milyar Euro) ve %15’ini küçük ölçekli şirketler (50 milyon Euro’dan az) oluşturdu.
‘ESG siyasetleri Türkiye’de de ehemmiyet kazanacak’
PwC Türkiye Şirket Ortağı ve Tedarik Zinciri Hizmetleri Başkanı Dr. İsmail Karakış, satınalma ünitelerinin dijital dönüşümü ve gelecekteki beklentilerle ilgili şunları söylemiş oldu: “Tedarik zincirlerindeki kırılmalar, uzaktan yahut hibrit üzere yeni çalışma formları, birfazlaca emtia için artan fiyatlar, birtakım kritik girdi gereçlerindeki kriz ortamı üzere yeni risklerin ortaya çıkması, satınalma ünitelerinin dijital dönüşüm algısını değiştirdi. Dijitalleşme düzeyi tüm dallarda ilerlemeye devam ederken; bugün itibariyle maliyet denetimi, süreç verimliliği, tedarik zinciri izlenebilirliği ve tedarikçi münasebetleri idaresini teminat altına alma üzere zorlukları yönetebilmek için dijitalleşme değerli bir gereklilik haline geldi. Ayrıyeten, dijital dönüşüm günümüzde risk idaresi ve uyumluluk açısından da kritik kıymete sahip olmaya başladı. Dünya genelinde şirketlerin dijital yol haritaları, öncelikli olarak CO2 emisyonlarını takip eden yenilikçi ve sürdürülebilir uygulama örneklerini içeriyor. ESG bahislerinin önümüzdeki senelerda Türkiye’de de ehemmiyet kazanması bekleniyor. Bu noktada satınalma üniteleri, şirketlerin sürdürülebilirlik gayelerine ulaşmasında değerli bir role sahip olacak. PwC Türkiye olarak pandemi devrinden bu yana öne çıkan ve değişen dengelerin şekillendireceği gelecek doğrultusunda dijitalleşme dahil satınalma ve tedarik idaresi alanında, stratejiden uygulamaya kadar her basamakta en âlâ tahlilleri geliştirmeye devam edeceğiz.”
Araştırmadan çıkan birtakım dikkat alımlı sonuçlar şöyleki;
Dijital satınalmanın geleceği
– Satınalma üniteleri ortalama %72 oranında dijitalleşme gayesiyle 2025 için çok tezli bir amaç belirledi. Lakin Covid-19 tesirleriyle karşılaşan satınalma süreçlerinin gerçek dijitalleşme oranı algısı %6 azalarak ortalama %41 oranına ulaşıldı.
– Orta ölçekli şirketler, satınalma dijital dönüşümüne yönelik yatırımlarını 2020-2022 içinde %50 artırmayı planlamışken, büyük ve fazlaca büyük şirketler bütçelerini korudu.
– CPO’lar yol haritalarını Tedarikten Ödemeye (S2P) süreçlerindeki dijitalleşmenin yanı sıra ESG ve tedarik zinciri izlenebilirliği üzere yenilikçi uygulama alanlarına odaklıyor. Yeni trendler, dijital yol haritalarında deher neysel dijital uygulama alanlarını rafa kaldırıp, kanıtlanmış katma pahalı kullanım alanlarına odaklanmaya yanlışsız eğilim gösteriyor.
– Tedarikçilerin karbondioksit emisyonlarının takibi, satınalma departmanları için kıymetli bir başlangıç noktası olmaya başladı. Şirketlerin %27’si halihazırda yeni ortaya çıkan bu uygulama alanını kendi tertiplerinde kullanıyor yahut deniyor.
– Satınalma süreçlerinde blokzincir (blokchain) uygulanabilirliği, satınalma ünitelerinin %59’u için hala netleştirilmesi gereken bir mevzu. Lakin blokzincir tüm tedarik zinciri süreçleri için kıymetli iyileştirmelerin bir etmeni olarak görülüyor.
Dijital satınalmanın mevcut durumu
– Dijital dönüşüm, CPO’ların yol haritasında 6 puan ilerlerken, maliyet azaltma ve stratejik kaynak bulma %61 ile hala haritada öncü pozisyonda.
– Dijital dönüşüm, klasik süreç optimizasyonu ve maliyet azaltma amaçlarına ek olarak risk idaresi ve uyumluluk tarafınca da besleniyor.
– İştirakçilerin %90’ının Tedarikten Kontrata (S2C) yahut Talepten Ödemeye (P2P) tahlillerinden birini, %77’sinin ise her ikisini birden kullanımı sebebiyle Tedarikten Ödemeye (S2P) dijitalleşmesi, satınalma üniteleri için ‘yeni normal’ haline geldi.
– Yüksek seviyede süreç dijitalleşmesine sahip şirketlerin %80’i data kullanılabilirliği yardımıyla paha yaratmayı başarıyor. Fakat şirketlerin %55’i hala bilgilerden yararlanmakta zorlanıyor.