Açıklamada “Uluslararası sivil toplum ve kuruluşlarının, söz özgürlüğüne yönelik bu cins bir müdahalenin kamu tertibi, ulusal güvenlik ya da kamu sıhhati üzere legal gayeleri desteklemek için ne gerekli ne de orantılı olduğuna ait tenkitlerine, büsbütün katılıyoruz” denildi.
AP Türkiye raportörü Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Lideri Lagodinsky, kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen 7418 sayılı Yasa’nın dün TBMM’de kabul edilmesinin akabinde ortak yazılı açıklama yaparak telaşlarını lisana getirdiler. Açıklama şöyleki:
“TBMM dün gece, ‘Basın Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Ait Kanun Taslağı’nı’, öbür ismiyle ‘Dezenformasyon Yasası’nı’ kabul etti. Bağımsız yazılı basına yapılan baskının akabinde, bu yasa çevrimiçi haber siteleri ve toplumsal medya platformlarına daha fazla kısıtlama getirmektedir. ‘Dezenformasyon’ yayılması teziyle ağır mahpus cezaları ve öbür yaptırımların uygulanmasından kaygılıyız. Maddede keyfi kovuşturmalara kapı aralayan ‘dezenformasyon’ ya da ‘kamu düzeni’ üzere muğlak tabirler ve tanımlanmamış kavramların bariz bir biçimde kullanılmasını bilhassa korku verici buluyoruz.
Yasanın vakit içindeması konusunda da telaşlıyız. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleriyle, muhalif sesleri susturmak ve otosansürü attırmak için kıymetli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz.
Uluslararası sivil toplum ve kuruluşlarının, söz özgürlüğüne yönelik bu çeşit bir müdahalenin kamu sistemi, ulusal güvenlik ya da kamu sıhhati üzere yasal hedefleri desteklemek için ne gerekli ne de orantılı olduğuna ait tenkitlerine, büsbütün katılıyoruz.”
AP Türkiye raportörü Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Lideri Lagodinsky, kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen 7418 sayılı Yasa’nın dün TBMM’de kabul edilmesinin akabinde ortak yazılı açıklama yaparak telaşlarını lisana getirdiler. Açıklama şöyleki:
“TBMM dün gece, ‘Basın Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Ait Kanun Taslağı’nı’, öbür ismiyle ‘Dezenformasyon Yasası’nı’ kabul etti. Bağımsız yazılı basına yapılan baskının akabinde, bu yasa çevrimiçi haber siteleri ve toplumsal medya platformlarına daha fazla kısıtlama getirmektedir. ‘Dezenformasyon’ yayılması teziyle ağır mahpus cezaları ve öbür yaptırımların uygulanmasından kaygılıyız. Maddede keyfi kovuşturmalara kapı aralayan ‘dezenformasyon’ ya da ‘kamu düzeni’ üzere muğlak tabirler ve tanımlanmamış kavramların bariz bir biçimde kullanılmasını bilhassa korku verici buluyoruz.
Yasanın vakit içindeması konusunda da telaşlıyız. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleriyle, muhalif sesleri susturmak ve otosansürü attırmak için kıymetli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz.
Uluslararası sivil toplum ve kuruluşlarının, söz özgürlüğüne yönelik bu çeşit bir müdahalenin kamu sistemi, ulusal güvenlik ya da kamu sıhhati üzere yasal hedefleri desteklemek için ne gerekli ne de orantılı olduğuna ait tenkitlerine, büsbütün katılıyoruz.”