“Hükümetle toplantımız Pazartesi günü saat 8.30'da, ardından şirketlerle saat 10'da ve Bakanlar Kuruluyla da saat 12'de planlanıyor. Ancak biz müzakere ve gerçek bir tartışma istiyoruz, aksi takdirde yürütme şimdiye kadar yaptığı gibi görüşmeden devam edecek. bu temalara sahip bu konular her gün ölçülüyor”. Bu nedenle, Fillea CGIL'in ulusal sekreteri Antonio Di Franco, Adnkronos/Labitalia ile birlikte, iş kazalarına karşı önlemler konusunda önümüzdeki Pazartesi günü hükümet ve sendikalar arasında yapılması planlanan toplantı hakkında konuştu.
Bu nedenle, Di Franco'ya göre, “temel unsurları ve açık talepleri içeren yapıcı bir tartışmaya ihtiyaç var: kamu ihale düzenlemeleri özel sözleşmeleri de kapsayacak şekilde genişletilmeli, müfettişler işe alınmalı, iş yeterliliği dikkate alınmalı, savcılık ulusal işgücü oluşturulmalı” ve işletmeler için puana dayalı bir lisans oluşturulmalıdır”, diye açıklıyor sendika lideri.
Di Franco, konuyu ele almak için özel becerilere ve teknik araçlara ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıklıyor: “Fillea gibi – diyor – bir yıl önce Alessandria eyaletindeki küçük bir kasabada savcılığın ofisinin bulunduğu ölümcül bir kazayı takip ediyoruz. Sadece aile üyelerine adalet sağlamak için değil, aynı zamanda bu olayların artık inşaat sahalarında yaşanmaması için gerekli önlemleri almak için de hızlı bir şekilde müdahale etme olanağına sahip değil. Bir yıl sonra aile üyeleri ne olduğuna dair hiçbir şey bilmiyor, hatta nasıl olduğunu bile bilmiyor. bu işçi öldü” diye ekliyor.
“Floransa'dan sonra -sendika liderini anımsıyor- hemen başsağlığı dileklerinin artık yeterli olmadığını söyledik. Şu ana kadar bu hükümetin yüzleşme ve gerekli önlemlere müdahale etme yönündeki siyasi iradesinin eksik olduğu açık. Brandizzo, bir 'devlet katliamı' ve birisi bir cevap olacağını düşündü. Tartışma istedik ama bu hükümet ve bakanlık açısından bu hiçbir zaman yeni unsurların getirilmesini amaçlamadı. İddia ettiğimiz öncelikler: daha fazla kontrol ve daha fazlası müfettişler, özellikle de teknik müfettişler, sözleşmelerinin sadece bölgesel çalışma müdürlüklerinde değil, aynı zamanda yerel sağlık makamlarında da yenilenmesi gerekiyor. Hükümetin mali paketinde bu yönde tek bir euro bile görmedik ve bu nedenle açıkça görülüyor duyarlılık ve siyasi irade eksikliği var” diye ekliyor.
Di Franco şunları hatırlıyor: “Salvini geçenlerde 'Avrupa bizden taşeronluk istedi' dedi. Bu doğru değil çünkü Avrupa bizden piyasayı serbestleştirmemizi istedi ama aynı zamanda bizden her 10 bin işçi için bir müfettiş bulundurmamızı istiyor ve İtalya'daki gibi değil. Her 40 bin işçiye bir müfettiş, bir senaryoda kademeli taşeronluk getirildi, işin ciddi yanı bu, müfettiş eksikliği var, dolayısıyla şantiyelerde denetim yok, yeterlilik kanunumuz yok. şirketin ve dolayısıyla inşaatta bir girişimcinin Ticaret Odası'na gidip inşaat müteahhidi olması yeterli, sonra da şantiyelerdeki işgücünün %40'ının göçmenlerden oluştuğunu yansıtmıyoruz ve biz Aşılması gereken Bossi-Fini yasası var Floransa'nın arkasında bütün bunlar var, Floransa bütün bunların amblemidir”, diye bitiriyor.
Bu nedenle, Di Franco'ya göre, “temel unsurları ve açık talepleri içeren yapıcı bir tartışmaya ihtiyaç var: kamu ihale düzenlemeleri özel sözleşmeleri de kapsayacak şekilde genişletilmeli, müfettişler işe alınmalı, iş yeterliliği dikkate alınmalı, savcılık ulusal işgücü oluşturulmalı” ve işletmeler için puana dayalı bir lisans oluşturulmalıdır”, diye açıklıyor sendika lideri.
Di Franco, konuyu ele almak için özel becerilere ve teknik araçlara ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıklıyor: “Fillea gibi – diyor – bir yıl önce Alessandria eyaletindeki küçük bir kasabada savcılığın ofisinin bulunduğu ölümcül bir kazayı takip ediyoruz. Sadece aile üyelerine adalet sağlamak için değil, aynı zamanda bu olayların artık inşaat sahalarında yaşanmaması için gerekli önlemleri almak için de hızlı bir şekilde müdahale etme olanağına sahip değil. Bir yıl sonra aile üyeleri ne olduğuna dair hiçbir şey bilmiyor, hatta nasıl olduğunu bile bilmiyor. bu işçi öldü” diye ekliyor.
“Floransa'dan sonra -sendika liderini anımsıyor- hemen başsağlığı dileklerinin artık yeterli olmadığını söyledik. Şu ana kadar bu hükümetin yüzleşme ve gerekli önlemlere müdahale etme yönündeki siyasi iradesinin eksik olduğu açık. Brandizzo, bir 'devlet katliamı' ve birisi bir cevap olacağını düşündü. Tartışma istedik ama bu hükümet ve bakanlık açısından bu hiçbir zaman yeni unsurların getirilmesini amaçlamadı. İddia ettiğimiz öncelikler: daha fazla kontrol ve daha fazlası müfettişler, özellikle de teknik müfettişler, sözleşmelerinin sadece bölgesel çalışma müdürlüklerinde değil, aynı zamanda yerel sağlık makamlarında da yenilenmesi gerekiyor. Hükümetin mali paketinde bu yönde tek bir euro bile görmedik ve bu nedenle açıkça görülüyor duyarlılık ve siyasi irade eksikliği var” diye ekliyor.
Di Franco şunları hatırlıyor: “Salvini geçenlerde 'Avrupa bizden taşeronluk istedi' dedi. Bu doğru değil çünkü Avrupa bizden piyasayı serbestleştirmemizi istedi ama aynı zamanda bizden her 10 bin işçi için bir müfettiş bulundurmamızı istiyor ve İtalya'daki gibi değil. Her 40 bin işçiye bir müfettiş, bir senaryoda kademeli taşeronluk getirildi, işin ciddi yanı bu, müfettiş eksikliği var, dolayısıyla şantiyelerde denetim yok, yeterlilik kanunumuz yok. şirketin ve dolayısıyla inşaatta bir girişimcinin Ticaret Odası'na gidip inşaat müteahhidi olması yeterli, sonra da şantiyelerdeki işgücünün %40'ının göçmenlerden oluştuğunu yansıtmıyoruz ve biz Aşılması gereken Bossi-Fini yasası var Floransa'nın arkasında bütün bunlar var, Floransa bütün bunların amblemidir”, diye bitiriyor.