Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ilgili son durumu aktarıyor
Zelenski’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
-Ukrayna’da ülkeme barış gelsin istiyorum, topraklarımız üzerindeyiz, her şeye hazırız. Buradaysanız direkt geleceğin ne olduğunu tam olarak söylemek mümkün olmayacaktır. Fakat şöyleki karşılık vereyim; Rus ordusu kat kat fazla büyüklükte. İki üç kattan bahsetmiyorum. Tankları düşünmek lazım ya da birliklerin kuvvetlerini düşünmek lazım. 5 kat daha güçlüler.
-Rus halkı burada ölüyor, bu savaşta ölenlerin sayısını kimse tutmuyor. Cesetleri ailelerine göstermeyecekler, burada krematoryumlar hazırlamışlar. Askerlerinin öldürdüklerini söylemeyecekler. Buraya bizi öldürmeye gelmişler. Biz onları öldürmek istemiyoruz. Burada tabiplerimiz onlara müdahale ediyorlar, güzelleştiriyorlar. Daha dün yaralanmış askerlere yardım ediyordu. Onlar sonuçta beşerler.
‘Kremasyon odası getirmişler’
-Buradaki hakikat bu. Kremasyon odası getirmişler buraya. Bu beşerler bu kremasyon odalarını kendileri için taşıyorlar. Nasıl olur da bir insan bu biçimde aksiyonları düzenleyebilir? Bu bir soykırımdır. 21. yüzyıldayız, utanç duyuyorum. 2022 yılındayız ve bu çeşit aksiyonlara tanıklık ediyoruz. Kıyamet, dünyanın sonu üzere sözler kullanılır. Bu çeşit beşerler için esasen kıyamet gelmiştir.
-Biz onlar ve medeniyet içindeki hudut savunmasını oluşturuyoruz. Ben burada Rus halkından bahsetmiyorum. Onlar da bizim üzere beşerler. Fakat onlar sokağa çıkmaktan korkuyorlar, liderlerine ses çıkarmaya yanaşmıyorlar. Burada benden mutlu olmayan beşerler sokağa çıkarlar, yanımıza gelirler, ‘Vergilerimize değişiklik yaptınız biz bundan hoşlanmıyoruz’ derler. Çar değilsiniz. Burası demokrasidir. Siz ülkenizin liderisiniz, zorba değilsiniz. Siz ülkenizin liderisiniz ve bu rolle elinizden geleni yapmanızı lazım. Bir şirket üzere düşünün. bu biçimde olduğu vakit beşerler da ülkenizle gurur duyarlar.
‘Devlet lideri olmasaydım da alanda olurdum’
-Biz halkımızı ve ülkemizi savunuyoruz. Ben lider olmasaydım şu anda alanda savunuyordum ülkemi. Tahminen vurulurdum. Ben barışçıl bir beşerim; lakin şu anda hem anayasanın birebir vakitte halkımın muhafızı noktasındaydım. Devlet lideri olmasaydım şu anda sivil savunmada olacaktım, besin yardımında bulunuyor olacaktım. Silah alacaktım elime.
-Bana ne söylenirse onu yapacaktım. Lakin ültimatom verilirse ‘Silahınızı bırakın öte tarafa geçin’ derlerse bunu yapmam. Oğullarını yollayan Rus annelerine sesleniyorum. 45 yaşındayım, kızlarım var benim. Rus çocukları benim çocuklarım olabilirdi. Rus annelerinin bunu anlayabilmesini istiyorum. bir hayli kişi öldü, şu an kremasyon odalarında olsun istemiyorum onların. Anneleri oğulları düzgün olduğunu bilsinler. İnsani olmayan durumla karşı karşıyayız.
‘Sizi Tanrı’nın yargılaması lazım’
-Eğer buraya gönderilmişseniz, insanları öldürmeye göndermişsiniz. Sizi Tanrı’nın yargılaması lazım. Bu annelerin gelip buraya oğullarını götürmesi lazım. Vakit mefhumu üzerine düşünmüyoruz şu anda. Muhakkak bir süre zarfına kadar dayanırız demiyoruz. Şu anda bizim işimiz savunma, bu kadar. Bu bakılırsav hayatta kalma, tarihimizi, ailemizi muhafaza problemine döndü. Bu alışılmış utanç verici. Kendi kararlarımızı alamayacak durumda olmanız utanç verici. hayatın, özgürlüğün özü bu hakikaten.
‘Korkma üzere bir lüksüm yok’
-Ben şu anda hayattayım. Her canlı üzere ben de yaşamak istiyorum. Hepimiz yaşamak istiyoruz. Şayet biri ömrünü ya da çocukların ömrünü kaybetmek istiyorsa o insan sağlıklı değildir. Şayet birini savaşa gönderiyorsanız, ki kelam konusu ülkede bu yapılıyor şu anda, bu insanların öleceği fikri karşısında rastgele hissiyat taşımıyorsanız bunun olağan olduğunu düşünmüyorum. Her canlı üzere ben de ailemin risk altında olmasından korkuyorum. Ancak ben bu ülkenin devlet lideriyim, o niçinle korkma üzere lüksüm yok.
‘Memleketimin olmayacağı fikri beni korkutuyor’
-Ailelerimiz ve sevdiklerimiz konusunda kaygı taşıyoruz. Meskenlerimizi kaybetme korkusu taşıyoruz. Memleketimin olmayacağı fikri beni korkutuyor. ‘Nerelisin’ diye sorduklarında ‘o ülke artık yok’ demekten korkuyorum, bir daha sonraki kuşak ismine korkuyorum. Dünya şunu bilmeli; Biden, Macron’la alakalı değil. Ukrayna güvenlik garantisine gereksinim duyuyor. Devlet lideri olduğum günden beri bunu tabir ediyorum. Şayet siz NATO, AB’de birlik halindeyseniz burada güvenlik, ekonomik, kültürel ittifaklar konusunda birlik içerisindesinizdir. Burada biz bedel birliğinden bahsediyoruz. Şayet birliklerini korumak isterlerse o kurumlar bu varlık devam edecektir.
-Eğer NATO ittifak devletlerini korumazsa yaptırım konusunda adım atacaklardır. Fakat ittifak üzerinde baskı var. Belarus krizinde Litvanya ve Polonya hududunda reaksiyon vermiş oldular. Şu anda ‘Savaşın’ demiyorum. İttifakın gücü nerede yatar? Bir savaşı engellemede. Müzakere masasında dersiniz ki, ‘Bizim önemsediğimiz noktalar budur, her insanın hakkı eşittir’ isterseniz imparatorluk isterseniz ufak devlet olun, ittifak bu demektir.
‘Enerji silahı baskı uygulamak için kullanılıyor’
-Litvanya hududa tel hudut çekti. Pekala ittifak olmaya sığar mı bu? Ukrayna için birebir şeyi söylememiz lazım. Kuzey Akım 2’den bahsedildiğinde bütün önderlere şu garantiyi verdim ben: Fiyatlar artacak, fiyatlar artacak. Zira şayet bir monopol olma amaçları var ise Ukrayna’yı kapatacaklar. Alternatif tedarikçi pozisyonuna gelmeyecek Ukrayna. Tıpkı güç silahını bir daha Ukrayna’ya baskı uygulamak için kullanıyorlar. Bize şu anda tam da bunu söylüyorlar, silahınızı bırakın diyorlar. çabucak hemen daha başındayız. Pekala daha sonra ne olacak?
-Eğer dünya birlik halinde Ukrayna’nın kararlılığına dayanak vermezse ne olacak? Bu ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Yardımda bulundukları için müteşekkiriz. Binlerce Ukraynalının ömrüne bedel oldu bu pencerenin kapanması, hakikat bu. Şu anda ittifakların gücü vasıtasıyla, şayet Allah korusun biz ortadan kalkarsak Letonya, Estonya, Moldova, Gürcistan, Polonya bizim ardımızdan gelecek. Berlin duvarına kadar bu devam edecek. Dünya kuvvetini ortaya koymalı. Yaptırımlar önemli, bu da yeterli başlangıç diye düşünüyorum.
Zelenski’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
-Ukrayna’da ülkeme barış gelsin istiyorum, topraklarımız üzerindeyiz, her şeye hazırız. Buradaysanız direkt geleceğin ne olduğunu tam olarak söylemek mümkün olmayacaktır. Fakat şöyleki karşılık vereyim; Rus ordusu kat kat fazla büyüklükte. İki üç kattan bahsetmiyorum. Tankları düşünmek lazım ya da birliklerin kuvvetlerini düşünmek lazım. 5 kat daha güçlüler.
-Rus halkı burada ölüyor, bu savaşta ölenlerin sayısını kimse tutmuyor. Cesetleri ailelerine göstermeyecekler, burada krematoryumlar hazırlamışlar. Askerlerinin öldürdüklerini söylemeyecekler. Buraya bizi öldürmeye gelmişler. Biz onları öldürmek istemiyoruz. Burada tabiplerimiz onlara müdahale ediyorlar, güzelleştiriyorlar. Daha dün yaralanmış askerlere yardım ediyordu. Onlar sonuçta beşerler.
‘Kremasyon odası getirmişler’
-Buradaki hakikat bu. Kremasyon odası getirmişler buraya. Bu beşerler bu kremasyon odalarını kendileri için taşıyorlar. Nasıl olur da bir insan bu biçimde aksiyonları düzenleyebilir? Bu bir soykırımdır. 21. yüzyıldayız, utanç duyuyorum. 2022 yılındayız ve bu çeşit aksiyonlara tanıklık ediyoruz. Kıyamet, dünyanın sonu üzere sözler kullanılır. Bu çeşit beşerler için esasen kıyamet gelmiştir.
-Biz onlar ve medeniyet içindeki hudut savunmasını oluşturuyoruz. Ben burada Rus halkından bahsetmiyorum. Onlar da bizim üzere beşerler. Fakat onlar sokağa çıkmaktan korkuyorlar, liderlerine ses çıkarmaya yanaşmıyorlar. Burada benden mutlu olmayan beşerler sokağa çıkarlar, yanımıza gelirler, ‘Vergilerimize değişiklik yaptınız biz bundan hoşlanmıyoruz’ derler. Çar değilsiniz. Burası demokrasidir. Siz ülkenizin liderisiniz, zorba değilsiniz. Siz ülkenizin liderisiniz ve bu rolle elinizden geleni yapmanızı lazım. Bir şirket üzere düşünün. bu biçimde olduğu vakit beşerler da ülkenizle gurur duyarlar.
‘Devlet lideri olmasaydım da alanda olurdum’
-Biz halkımızı ve ülkemizi savunuyoruz. Ben lider olmasaydım şu anda alanda savunuyordum ülkemi. Tahminen vurulurdum. Ben barışçıl bir beşerim; lakin şu anda hem anayasanın birebir vakitte halkımın muhafızı noktasındaydım. Devlet lideri olmasaydım şu anda sivil savunmada olacaktım, besin yardımında bulunuyor olacaktım. Silah alacaktım elime.
-Bana ne söylenirse onu yapacaktım. Lakin ültimatom verilirse ‘Silahınızı bırakın öte tarafa geçin’ derlerse bunu yapmam. Oğullarını yollayan Rus annelerine sesleniyorum. 45 yaşındayım, kızlarım var benim. Rus çocukları benim çocuklarım olabilirdi. Rus annelerinin bunu anlayabilmesini istiyorum. bir hayli kişi öldü, şu an kremasyon odalarında olsun istemiyorum onların. Anneleri oğulları düzgün olduğunu bilsinler. İnsani olmayan durumla karşı karşıyayız.
‘Sizi Tanrı’nın yargılaması lazım’
-Eğer buraya gönderilmişseniz, insanları öldürmeye göndermişsiniz. Sizi Tanrı’nın yargılaması lazım. Bu annelerin gelip buraya oğullarını götürmesi lazım. Vakit mefhumu üzerine düşünmüyoruz şu anda. Muhakkak bir süre zarfına kadar dayanırız demiyoruz. Şu anda bizim işimiz savunma, bu kadar. Bu bakılırsav hayatta kalma, tarihimizi, ailemizi muhafaza problemine döndü. Bu alışılmış utanç verici. Kendi kararlarımızı alamayacak durumda olmanız utanç verici. hayatın, özgürlüğün özü bu hakikaten.
‘Korkma üzere bir lüksüm yok’
-Ben şu anda hayattayım. Her canlı üzere ben de yaşamak istiyorum. Hepimiz yaşamak istiyoruz. Şayet biri ömrünü ya da çocukların ömrünü kaybetmek istiyorsa o insan sağlıklı değildir. Şayet birini savaşa gönderiyorsanız, ki kelam konusu ülkede bu yapılıyor şu anda, bu insanların öleceği fikri karşısında rastgele hissiyat taşımıyorsanız bunun olağan olduğunu düşünmüyorum. Her canlı üzere ben de ailemin risk altında olmasından korkuyorum. Ancak ben bu ülkenin devlet lideriyim, o niçinle korkma üzere lüksüm yok.
‘Memleketimin olmayacağı fikri beni korkutuyor’
-Ailelerimiz ve sevdiklerimiz konusunda kaygı taşıyoruz. Meskenlerimizi kaybetme korkusu taşıyoruz. Memleketimin olmayacağı fikri beni korkutuyor. ‘Nerelisin’ diye sorduklarında ‘o ülke artık yok’ demekten korkuyorum, bir daha sonraki kuşak ismine korkuyorum. Dünya şunu bilmeli; Biden, Macron’la alakalı değil. Ukrayna güvenlik garantisine gereksinim duyuyor. Devlet lideri olduğum günden beri bunu tabir ediyorum. Şayet siz NATO, AB’de birlik halindeyseniz burada güvenlik, ekonomik, kültürel ittifaklar konusunda birlik içerisindesinizdir. Burada biz bedel birliğinden bahsediyoruz. Şayet birliklerini korumak isterlerse o kurumlar bu varlık devam edecektir.
-Eğer NATO ittifak devletlerini korumazsa yaptırım konusunda adım atacaklardır. Fakat ittifak üzerinde baskı var. Belarus krizinde Litvanya ve Polonya hududunda reaksiyon vermiş oldular. Şu anda ‘Savaşın’ demiyorum. İttifakın gücü nerede yatar? Bir savaşı engellemede. Müzakere masasında dersiniz ki, ‘Bizim önemsediğimiz noktalar budur, her insanın hakkı eşittir’ isterseniz imparatorluk isterseniz ufak devlet olun, ittifak bu demektir.
‘Enerji silahı baskı uygulamak için kullanılıyor’
-Litvanya hududa tel hudut çekti. Pekala ittifak olmaya sığar mı bu? Ukrayna için birebir şeyi söylememiz lazım. Kuzey Akım 2’den bahsedildiğinde bütün önderlere şu garantiyi verdim ben: Fiyatlar artacak, fiyatlar artacak. Zira şayet bir monopol olma amaçları var ise Ukrayna’yı kapatacaklar. Alternatif tedarikçi pozisyonuna gelmeyecek Ukrayna. Tıpkı güç silahını bir daha Ukrayna’ya baskı uygulamak için kullanıyorlar. Bize şu anda tam da bunu söylüyorlar, silahınızı bırakın diyorlar. çabucak hemen daha başındayız. Pekala daha sonra ne olacak?
-Eğer dünya birlik halinde Ukrayna’nın kararlılığına dayanak vermezse ne olacak? Bu ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Yardımda bulundukları için müteşekkiriz. Binlerce Ukraynalının ömrüne bedel oldu bu pencerenin kapanması, hakikat bu. Şu anda ittifakların gücü vasıtasıyla, şayet Allah korusun biz ortadan kalkarsak Letonya, Estonya, Moldova, Gürcistan, Polonya bizim ardımızdan gelecek. Berlin duvarına kadar bu devam edecek. Dünya kuvvetini ortaya koymalı. Yaptırımlar önemli, bu da yeterli başlangıç diye düşünüyorum.